Hayatı
Tam adı Ebu’l- Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Ahmed b. Rüşd el- Kurtubî’dir.Seçkin bir ailenin çocuğu olarak h.520/m.1126 yılında İspanya’nın Kurtuba şehrinde doğdu.Kendisi gibi babası ve dedesi de kadı olan İbn Rüşd’ün, dedesiyle karıştırılmaması için ”İbn Rüşd el- Hafîd” denmiştir.
Bir süre sonra İbn Rüşd, Halifenin yanında bulunan ve özel doktoru olan İbn Tufeyl ile karşılaşır.Aynı sıralarda, Aristo’nun eserlerini inceleyen ancak filozofun üslubunu anlamakta zorlanan Halife, İbn Tufeyl’den bunları açıklamasını ister.O sırada 68 yaşlarında olan İbn Tufeyl, bu zahmetli işi yapamayacağını ancak bunu yapabilecek olan birinin bulunduğunu söyleyerek İbn Rüşd’ü Halife’ye takdim eder. Halife’nin takdirini kazanan İbn Rüşd h.565/m.1169 yılında İşbiliye kadılığına atanır ve Halifenin emrettiği Aristo’nun eserlerini şerh etmeye başlar. H.567/m.1171’de Kurtuba Başkadısı (Kadi’l- Kudat) olur.Daha sonraki yıllarda Halife, kendisini İbn Tufeyl’in yerine özel doktoru olarak görevlendirir.Ancak daha sonraki Halife döneminde İbn Rüşd gözden düşer.Bununla ilgili olarak kaynaklarda birden çok farklı rivayetler zikredilmektedir.Bu rivayetler bir yana, öteden beri süregelen fukaha (Fıkıh Alimleri)’nın felsefe karşıtı tutumları İbn Rüşd’ün ömrünün özellikle son yıllarında sıkıntılı günler geçirmesine sebep olmuştur.Nitekim o, hayatı boyunca kendisini en çok üzen olayın, Kurtuba’da yanında oğlu bulunduğu halde ikindi namazı için gittiği mescit’ten zındıklık ve kafirlikle itham edilerek dışarı atılması olduğunu söyler.
Meşşai felsefenin son temsilcisi ve aynı zamanda İslam dünyasının güçlü filozoflarından biri olan İbn Rüşd, Gazzali’nin yazdığı Tehafütü’l- Felasife adlı eserine karşılık olarak Tehafütü’t- Tehafüt adlı eserini yazmıştır.Bu eser, Gazzali’nin İslam dünyası’nda felsefe ve filozoflara yönelik ortaya koyduğu olumsuz tutumu sarsmış ve Gazzali’nin de eleştirilebileceğini göstermiştir.Nitekim İbn Rüşd’ün bu eserinden sonra İslam dünyasında tehafüt geleneği oluşmuş ve devam etmiştir.
İslam Dünyası’nda Aristo şarih (açıklayıcı)’i olarak da bilinen İbn Rüşd, Din ile Felsefe’yi aynı kaynaktan beslenen iki ayrı alan olarak görür ve bunları ”süt kardeş”e benzetir.Din vahiy ürünü iken Felsefe insan aklının ürünüdür.Ancak her ikisinin de kaynağı aynı yerdir.Bir ve aynı kaynaktan beslenen Din ile Felsefe iç içe olan hakikatlerdir ve hakikat hakikate ters düşmez, aksine birbirini destekler.Buna rağmen ârızi birtakım sebeplerden dolayı bazı insanlara, Dini Nass’larla felsefenin verileri arasında bir uyuşmazlık ve çelişki varmış gibi gözükebilir.Bu durumda yapılması gereken şey, din ile felsefenin uzlaştırılmasıdır.Bu da ancak Dini Nass’ların (Kur’an ve Sünnet) te’vil (Yorumlama) edilmesiyle mümkündür.
İbn Rüşd’ün hayatı ve eserleriyle ilgili ayrıntılı bilgi için, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi ”İbn Rüşd” maddesine bakınız.
Eserlerinden Bazıları;
* Tehafütü’t- Tehafüt (Gazzali’nin Tehafüt’üne reddiye olarak yazdığı felsefe eseridir.)
* Faslü’l- Makal (Kelamla ilgili eseridir.)
* Kitabu’l- Külliyat (Tıpla ilgili eseridir.)
* Bidayetü’l- Müctehid ve Nihayetü’l- Muktesid (Fıkıhla ilgili eseridir.)
* Makale fi Cevheri’l- Felek (Matematik ve Astronomiyle ilgili eseridir.)
* Telhisu Maba’det- Tabia (Metafizikle ilgili eseridir.)
* Telhisu Kitabi’l- Cumhuriyye (Eflatun’un siyasetle ilgili eserine yazdığı şerh)
* Faslü’l- Makal (Kelamla ilgili eseridir.)
* Kitabu’l- Külliyat (Tıpla ilgili eseridir.)
* Bidayetü’l- Müctehid ve Nihayetü’l- Muktesid (Fıkıhla ilgili eseridir.)
* Makale fi Cevheri’l- Felek (Matematik ve Astronomiyle ilgili eseridir.)
* Telhisu Maba’det- Tabia (Metafizikle ilgili eseridir.)
* Telhisu Kitabi’l- Cumhuriyye (Eflatun’un siyasetle ilgili eserine yazdığı şerh)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder